Nöbetçi Eczaneler
Muhtemel depremden Yıldırım’ın en az zararla çıkması için kentsel dönüşüm projelerine hız veren Yıldırım Belediyesi, ilçenin 7 farklı noktasında kentsel dönüşüm çalışmaları yürütüyor.
Göreve geldiği 2019 yılından bu yana ilçeyi adeta bir şantiye alanına çeviren Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Mevlana 7’nci Etap, Samanlı, Çınarönü ve Mimarsinan Kentsel Dönüşüm’de inşaat çalışmaları devam eden öte yandan Ulus, Davutdede, Mevlana 8’inci Etap, Mollaarap ve Arabayatağı’nda yıkım öncesi işlemleri yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları ile bölgenin çehresini değiştireceklerini söyledi.
Özel sektör, özel sektör-kamu yatırım ortaklığı ile veya kamu destekli özel sektör yöntemleriyle gerçekleştirilen dönüşüm hamlesinde temel önceliklerinin ‘gönüllülük’ olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Yıllardır devam eden kentsel dönüşüm çalışmalarından istenilen sonuçların alınamamasının merkezinde imar ve planlama ile ilgili problemler yer alıyor. Bu sorunlar çözüme kavuşturulunca kentsel dönüşümün önündeki en büyük engel de kendiliğinden ortadan kalkmış olacak. Biz bir taraftan bunun için çalışırken diğer taraftan da vatandaşlarımızın rızasını alacak, onları mutlu edecek dönüşüm projeleri hazırlıyoruz. Bu çerçevede bu yılın sonuna kadar toplamda 40 bin hak sahibine tapu dağıtımı yapacağız” dedi.
Yıldırım’da 3 bin 100 hektar planlanabilir alan olduğunu ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, 2019-2023 döneminde 253 hektarlık alanda planlama çalışmalarının tamamlandığını söyleyerek, “5 yıllık yönetim dönemimiz içerisinde planlanabilir alanda yüzde 25 oranında tapu yenilemesi yaparak hak sahiplerine imar parseli tapularını teslim etmiş olacağız. Böylece kentsel dönüşümün imar açısından önünü açmış olacağız. Yine imar uygulaması ve düzenlemesi yaptığımız bölgelerde kaçak yapılaşma önceki dönemlere göre ciddi oradan azalıyor. Vatandaşlarımız doğru projeleri gördükçe, dönüşüme olan inancı arttıkça kaçak yapılaşmadan uzaklaşıyor. Değirmenönü ve Karapınar bölgelerimizde buna yakından şahitlik ediyoruz” diye konuştu.
Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de kentsel dönüşümün doğru anlaşılıp doğru planlanmasının önemine vurgu yapan Yılmaz, “Bizim ihtiyacımız olan eski binaları yıkıp yerlerine yenilerini yapmak değil. Değişen hayat şartları ve artan yaşam standartları ile birlikte insanlarımızın ihtiyaçları, beklentileri de değişti. 20 yıl önce belki böyle bir durum yoktu ama bugün yaptığınız her konut her daire için bir otopark alanı planlamak neredeyse zorunlu hale geldi. Kentsel dönüşümü planlarken, yeşil alanların, sosyal donatı alanların, geniş ulaşım arterlerinin sadece bugünün değil yarınların ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yapılması elzem hale geldi. Mesela 100 bin metrekare alan üzerine projelendirdiğimiz Mevlâna Kentsel dönüşüm projemizin sadece 60 bin metrekarelik bölümü konut alanı iken 40 bin metrekarelik kısmı ise ortak kullanım alanlarından oluşuyor. Yine 20 bin metrekarelik alanda uygulayacağımız Davutkadı Kentsel Dönüşüm projemizin 3 bin metrekarelik kısmı yeşil alandan oluşacak. İnsanlarımızı yüksek katlı konforsuz, sosyal donatı alanları yetersiz, dar ve güneş görmeyen 7-8 metrelik sokaklara mahkûm edecek projelere ve yapılaşmaya kat’i tolerans göstermeyeceğiz. Biz binaları değil yaşamı dönüştürüyoruz” dedi.