Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dört köy birleşti, sularına sahip çıkmak için eylem yaptı

BURSA’NIN ORHANELİ İLÇESİNDE GEÇİCİ RUHSAT İLE 6 BİN KİŞİNİN YAŞADIĞI 4 KÖYÜN ORTAK SU HAVZASINA KURULAN KROM MADENİ İÇİN KÖYLÜLER EYLEM YAPTI.

BURSA'NIN ORHANELİ İLÇESİNDE GEÇİCİ

Bursa’nın Orhaneli ilçesinde geçici ruhsat ile 6 bin kişinin yaşadığı 4 köyün ortak su havzasına kurulan krom madeni için köylüler eylem yaptı. BUSKİ ve DSİ’nin yatırımlarına rağmen, aldığı usulsüz izinlerle su havzasına kurulan tesisin izinlerinin iptali için hukuki süreç başlatıldı.

Bursa’nın dağ yöresi ilçelerinden Orhaneli’deki Karıncalı, Yörükler ve Akçabat Mahallelerinin halkı, ellerine pankartlar alarak Topuk Mahallesi’ndeki Karakova deresinin suyunu kullanan krom madeninin açılmasına engel olmak için Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) ve Bursa Kent Konseyi ile birlikte protesto eylemi yaptı.

Maden önünde gerçekleştirilen protestoda köylüler, krom madeni tesisinin kurulmasına tepki göstererek, ’’Burada fabrika olmaz, biz buradaki göletten gelen suyla yaşamımızı sürdürüyoruz’’ dedi.

Fabrika önünde açıklama yapan DOĞADER Başkanı Murat Demir, ’’Burada DSİ’nin ve BUSKİ’nin yatırımları sonucu köy halkının içme ve kullanma suyu olarak kullanması için bir gölet yapılmış. Bir yandan kamu buraya yatırım yapıyor, bir yandan da başka bir şirket buraya gelip göletin suyunu bitirip kirletmeyi düşünüyor. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Her gün gazetelerde dağ yöresi başta olmak üzere orman yangını haberleri okuyoruz. Bu yangınlara buradaki göletten su alınarak müdahale ediliyor” dedi.

Yapılacak krom madeni tesisinin köylerin su ihtiyacını tehlikeye sokacağını belirten Demir, “Bu tesis aslında başta bu bölgenin su varlığını ve su kaynaklarını tehlikeye sokacaktır. Biz bölge halkı olarak bu tesisi köyümüz sınırlarında istemiyoruz. Bu tesis burada yaşayan köylülerden ve halktan izin alınmadan kurulmuştur. Birileri Ankara’dan haritada böyle bir yerin olduğunu bilmeden, Burada yaşayan insanlar ne yer, ne içer, ne yapar bilmeden buralara ruhsat veriyorlar. Bu tesisin ruhsatı, geçici bir ruhsattır. Çevre Etki ve Değerlendirme (ÇED) raporundan muaf tutulmuş bu tesisin yapımına izin verenlere soruyorum, bu tesisin çevreye etki edeceğini bildiğiniz halde neden ÇED raporundan muaf tutuyorsunuz?” ifadelerini kullandı.

Su kullanımının insan hayatında çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Demir, “Su insan yaşantısı, köylümüz, hayvanlarımız, çiftçimiz ve ormanlarımız için en önemli varlıktır. Ama maden öyle değildir. Burada bir kişi zengin olacak, su kuruyunca hepimizin hayatı tehlikeye girecek. Bu köylerde 6 bin kişi yaşıyor. Bu sudan 6 bin kişi faydalanıyor. 6 bin kişinin hayatı bu tesisten daha değerlidir. Değerli arkadaşlarım, görüyorum ki haklı olarak çok kızgınsınız. Burada yaşam hakkınız, çocuklarınızın geleceğini savunuyorsunuz. Biz de DOĞADER ve Kent Konseyi olarak bu mücadelenizde sonuna kadar yanınızdayız. Bu tesisi buradan kaldırana kadar sizinle birlikteyiz” diye konuştu.

Karıncalı Mahallesi Muhtarı Mehmet Çakır ise “31 Mart seçimlerinde muhtar oldum. Ben muhtar olmadan 1,5 sene önce inşaat başladı. Benim bu fabrikanın kurulmasından 3 ay önce haberim oldu. Bütün resmi kurumlara gerekli yazıları yazdım. Herhangi bir yerden destek alamadığımız için Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’den, DOĞADER ve Kent Konseyi Başkanlarımızdan destek istedim. Onlarda sağ olsunlar bu programı düzenlediler. Bu tesis buraya kurulduğu zaman Karıncalı, Yörükler, Akçabük Mahalleleri’nin su hayatı bitiyor. Su olmazsa hayat da olmaz. Yıllar önce biz suyumuz olmadığı için kavga ederdik. Annelerimiz, başka köylere fasülye, elma almaya gidiyordu. Biz bu günlere tekrardan dönmek istemiyoruz. Yörükler ve Akçabük Mahalleri’ni muhtarlarına da çok teşekkür ediyorum.’’ sözlerini kullandı.

DSİ görevini yapmalı

Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy ise “Buraya bu tesisi kurduklarında buradaki havzadaki orman yok olacak. Sadece su değil. Madencilik faaliyeti için suyun oluşmasını sağlayan ormanlık alanları da yok edecekler. DSİ’nin yetkilileri ilk müracaatta bizim bu alanda yetkimiz yok diyor. Hem göletin hem akan derelerin sahibi DSİ’dir. Dolaysıyla kurumlar görevini yapmalıdır. Gelirken dökülmüş pasaları gördünüz. Karakova Deresi’nin hemen yanı. Çıkarılan madenci geçişi izniyle çıkarılan madenler kenara birikmiş. Aşırı yağışlarda herhangi bir koruma önlemi de görmedik. Burada oluşan krom ve ağır metaller sulama sularına karışacak. Karakova Deresi’nin üzerinde kurulmuş bir bent var. O bentten alınan su, Karıncalı Göleti’ni besliyor ve 3 köyün sulama ihtiyacını karşılıyor. Onun için bu havzanın korunması ve bu fabrikanın yapımının engellenmesi lazım. Bu tesisin yapımının engellenmesi için sonuna kadar yanınızdayız” diye konuştu.

Aksoy, “Bizim savunduğumuz şey, fabrika ve tesis gibi yerlerin yapılmadan önce hacmi ve alanı ne kadar olursa olsun, ÇED raporunun alınması. Biz halkın fikirlerinin alınması gereken bir toplantı olmasını savunuyoruz. Bu sıcakta buraya gelen çocuklarımızı, gençlerimizi ve amcalarımızı kutluyorum’’ dedi.