Diyabet hastaları için Ramazan önerileri

DOÇ. DR. PINAR ŞİŞMAN, "DİYABETİ HAFİF OLAN, KAN ŞEKER ÖLÇÜMLERİNİN İYİ SEYRETTİĞİ DOKTORU TARAFINDAN TEYİT EDİLEN, İNSÜLİN YA DA İNSÜLİN SALGILATICI İLAÇLARI KULLANMAYAN DİYABET HASTALARININ ORUÇ TUTMASININ DOKTOR ONAYI ALINDIKTAN SONRA BİR SAKINCASI YOKTUR" DEDİ.

Doç. Dr. Pınar Şişman, “Diyabeti hafif olan, kan şeker ölçümlerinin iyi seyrettiği doktoru tarafından teyit edilen, insülin ya da insülin salgılatıcı ilaçları kullanmayan diyabet hastalarının oruç tutmasının doktor onayı alındıktan sonra bir sakıncası yoktur” dedi.

Şeker hastalarının gün içinde az ve sık yemek yemelerinin, kan şekeri düzeylerini belirli bir seviyede tutabilmeleri için büyük önem taşıdığını belirten Medicana Bursa Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Pınar Şişman, “Şeker hastalığının başlangıç aşamasında olan ve şeker düşüklüğüne sebep olmayan ilaç kullanan hastalar, doktorlarından onay alarak oruç tutabilir. Diyabet hastalarında uzun süren açlık esnasında kan şekeri tehlikeli olarak düşebilir. Ancak bu risk her diyabet hastası için farklıdır. Bu sebeple oruç tutma kararı verilmeden önce hasta, hekimi tarafından değerlendirilmelidir. Diyabetin tipi, kullanılan ilaçlar, genel sağlık durumu, eşlik eden hipertansiyon, kalp hastalığı gibi başka hastalıkların olup olmaması gibi birçok faktör oruç tutma kararında önem taşır. Bu kararı mutlaka doktor eşliğinde vermeleri gerekmektedir” dedi.

Toplumda daha sık görülen tip 2 diyabetli hastalarda ise oruç tutma kararının kişinin bireysel özelliklerine göre verildiğini belirten Şişman, “İnsülin ya da insülin salgılatıcı ilaç kullanan tip 2 diyabet hastalarının, uzun süren açlık süresince hipoglisemi (şeker düşüklüğü) yaşama imkanları yüksektir. Diyabeti hafif olan, kan şeker ölçümlerinin iyi seyrettiği doktoru tarafından teyit edilen, insülin ya da insülin salgılatıcı ilaçları kullanmayan diyabet hastalarının oruç tutmasının doktor onayı alındıktan sonra bir sakıncası yoktur” dedi.

Endokrinoloji Uzmanı Dr. Pınar Şişman, oruç tutmak isteyen diyabetli hastalara önerilerini şöyle sıraladı:

“Oruç tutmak istiyorsanız, öncelikle takip ve tedavinizi yapan hekiminizle görüşüp, oruç tutmanızın uygun olup olmadığını öğrenin. Düzenli olarak parmaktan kan şeker ölçümlerinizi yapın. Unutmayın, kan şekerini ölçmek orucu bozmaz. Hipoglisemi riskini artıracağı için yoğun egzersizlerden kaçının. Hipoglisemi ihtimaline karşı yanınızda meyve suyu gibi şekerli bir gıda bulundurun. Ramazan boyunca beslenmenize daha fazla özen gösterin. Sahurda posadan zengin ve uzun süre tok tutacak gıdaları tercih edin. Çavdar veya tam buğday ekmeği, az yağlı peynir, yumurta, zeytin, bol yeşillik, bir bardak süt veya ayran ve bir porsiyon meyve uygun bir seçenek olabilir. Orucunuzu salata ve bir kâse çorba ile açıp, 10-15 dakika ara verdikten sonra yemeğe devam ederek ani şeker yükselmelerinden kaçınabilirsiniz. Gece ara öğününde ise gün boyu yeterince tüketemediğiniz meyve, süt veya yoğurt, az miktarda fındık, badem, ceviz gibi besin gruplarına yer verin. Sıvı ihtiyacınızı karşılayabilmek için de iftardan sonra bol su ve bunun yanında yanı sıra şekersiz komposto, ayran, süt, şekersiz çay gibi içecekler tercih edebilirsiniz.”

Exit mobile version