Kaçak yapıların yıkımında “kaçak” mı güreşiliyor?

Uzunca bir süredir aklıma takılan bir konu üzerinde düşünüyorum.

Bursa’daki bazı ilçe belediyeleri neredeyse iki günde bir, “kaçağa geçit yok”, “şu kadar kaçak yapı daha yıkıldı”, “kaçak villa inşaatı yerle bir edildi”, “dağda, ovada kaçakla mücadele”, “tarım alanları kaçak yapılardan temizleniyor” mealinde basın bültenlerini medyayla paylaşıyor.

Söz konusu metinlerde, belli ki yapımı uzunca bir süre almış, neredeyse faaliyete hazır hale gelmiş fabrika binaları, villalar ve çeşitli yapıların iş makineleriyle yıkıldığı anları gösteren bolca gösterişli görseller yer alıyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden servis edilen bazı bültenlerde ise, başta Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer ilçelerinde, “ilçe belediyeleri tarafından yıkım kararı alınmasına rağmen, yasal sürede yıkımların yapılmamadığı” belirtilerek, yapıların kendileri tarafından yıkılmak zorunda kaldığı yönünde haberler paylaşılıyor.

Büyükşehir, satır aralarında ilçe belediyelerinin yıkım konusunda kaçak güreştiğini vurguluyor.

Peki ilçe belediyeleri yıkım kararı alınıp yasal süreler dolmasına rağmen bu yapıları neden zamanında yıkmıyor?

Bu konuda büyükşehir ile ilçe belediyelerinin farklı frekanslarda olduğu kesin.

Yine de birinci sınıf tarım arazilerini, sit alanlarını ve ormanları talan eden kaçak yapılaşmalarla ağır aksak da olsa mücadele ettikleri için tüm belediyeleri takdir ediyor, kendilerini yürekten kutluyorum.

Bu noktada ise aklımı kurcalayan bazı soruları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Örneğin birinci sınıf tarım arazilerinde pıtrak gibi türeyen bir fabrika binası ya da lüks bir villa ortalama ne kadar zamanda inşa ediliyor?

Günümüzün teknolojik koşullarında bu yapılaşmalara kazmanın ilk vurulduğu anda ya da hemen öncesinde neden müdahale edilemiyor?

İnşaat çalışmalarını en başında önleyip inşaata hiç başlatmamak, neredeyse faaliyete hazır hale gelmiş kaçak bir yapıyı binlerce lira masraf ederek (ücreti kaçak yapıyı yapan kişiye de ödetilse) iş makineleriyle yerle bir etmekten daha masrafsız değil mi?

Tespit edilen yapılar hangi öncelik sıralamasına göre yıkılıyor? 

Ortalama bir yıkım işlemi kaç liraya mal oluyor?

Yıkım çalışmalarının “kararlıklıkla” devam etmesine rağmen bu kişiler tarım arazilerine fütursuzca fabrika inşa etme cüretini nereden buluyor?

Konuya tam manasıyla olan hakim biri varsa beni bu konuda “yeşillendirmesini” bekliyorum.

Ülkemiz mali olarak son derece sıkıntılı günlerden geçerken “kaçak yapılaşmayla mücadele” adı altında binlerce liranın (yıkım ücreti yapıyı yapana rücu edilse bile) çöp olması da bence üzerinde durup düşünülmesi gereken bir mevzudur.

Üstelik kanun gereği belediyelerin yıkım kadar önleme konusunda da büyük sorumlulukları bulunuyor.

Bursa’daki belediyelerin, sorumluluk alanlarındaki birinci sınıf tarım arazilerini, sit alanlarını ve kentin ormanlarını, henüz beton yığınları halini almadan, özellikle yerel seçimlerin yaklaştığı şu dönemde hiç kimseye bir imtiyaz sağlamayıp, şirin görünme gayretinde bulunmadan dört gözle izlemeleri ve kaçak yapılaşma girişimlerine “en başından” müsade etmemesi gerekiyor.

Kıymetli belediyeler, daha yeşil bir gelecek için lütfen tespit edilmiş ve yıkılmayı bekleyen yüzlerce kaçak yapıyı ivedilikle yıkın ve yenilerinin daha en başından yaptırılmaması için gerekli mücadeleyi verin.

Sevgiler..