Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Oruç ile elde edilen kazanımlar iftarda kaybedilmemeli

DUYGU CEYHAN IRMAK

DUYGU CEYHAN IRMAK

Oruç tutmanın vücudun bir yıl boyunca ihmal ettiği sağlığı geri kazanması için fırsat olabileceğini dile getiren Çekirge Devlet Hastanesi’nde görevl Uzman Diyetisyen Duygu Ceyhan Irmak, oruç ile elde edilen olumlu kazanımları iftar sırasında kaybedilmemesi için çeşitli önerilerde bulundu.

Bir aylık oruç döneminde bireyin normal beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçiminde bazı değişiklikler oluştuğuna dikkat çeken Diyetisyen Irmak, “Yiyecek, içecek seçiminde değişikler, yeme zamanındaki değişim, uyku düzeni gibi birçok faktör etkilenir. Oruç tutulan süre günde iki öğün beslenmeye denk gelir. Öğün sayısı azalması ve açlık sürecinin yaklaşık 13 saat sürmesi ile birlikte besin alımı ve sıvı alımı azalmasına bağlı olarak metabolizma hızında yavaşlama görülebilir” dedi.

Oruç tutmanın vücudun bir yıl boyunca ihmal ettiği sağlığı geri kazanması için fırsat olabileceğine değinen Irmak, “Kan şekeri düzeyinde ve kan insülin düzeyinde düşmenin yanı sıra insülin direnci azalır. Metabolizma yağ yakımına girer önce kandaki yağlar sonra başta karaciğerde birikmiş yağları enerji olarak kullanmaya başlar. Kan trigliserit ve LDL seviyeleri düşer. Karaciğer yağlanması azalır. Enflamasyon baskılanır. Bağışıklık sistemi güçlenir. Sağlıklı kilo verilebilir. Gün içinde alkol ve sigara alınmaması nedeniyle önemli kazanımlar elde edilir” şeklinde konuştu.

Besinleri yavaş tüketin

Oruç ile elde edilen olumlu kazanımları iftar sırasında kaybedilmemesi için dikkat edilmesi gerekenleri sıralayan Irmak, “Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besin öğelerini dengeli bir şekilde almamız gerekiyor. İftarda bir an önce doyma isteği ile boş mideye bir anda yüklenilirse sindirim zorluklarına ve kan şekeri yükselmesine yol açabilir. Mide ekşimesi, mide yanması, bulantı, kabızlık gibi sağlık sorunları yaşamamak için yavaş yavaş azar azar besinler tüketilmelidir. Orucu en çok ihtiyacımız olan su ile açmalıyız. Su içmek gün içinde kaybetmiş olduğumuz suyu yerine koyar koyulaşmış kanı sulandırmış oluruz. Yemek öncesinde su içmek aynı zamanda aşırı yemenin de önüne geçer” diye konuştu.

Sahurda hafif öğünleri tercih edin

Sahura mutlaka kalkılması gerektiğinin altını çizen Irmak, “Sahurda tek su içilip yatılmamalıdır. Bu durumda öğünler arasındaki süre daha çok uzadığından açlık süresi artmaktadır. Buna bağlı olarak daha erken kan şekeri düşüşleri yaşanması ve günün verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Sahur ağır yemeklerden oluşmamalıdır çünkü metabolizma hızı düştüğü için besinlerin yağa dönüşme hızı ve kilo alma riski artmaktadır. Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı ya da çorba, sebze veya zeytinyağlı yemeklerden oluşan hazmı kolay öğünler tercih edilmelidir” ifadelerini kullandı.