Kovid-19 döneminde rağbet gören cins köpek üretim tesisleri, pandemi sonrası bir bir kapandı. Kapanan çiftliklerdeki köpekler kaderlerine terk ediliyor. Üretim çiftliklerinin kapanması ile mağduriyet yaşayan hayvanların sayısı giderek artıyor.
Pandemi döneminde insanların eve kapanmasıyla birlikte rağbet gören cins köpek üretim çiftlikleri, normalleşme sürecinde azalan talepler nedeniyle tek tek kapanmaya başladı.
Taleplerin azalmasıyla birlikte maliyetleri karşılamayan üretim çiftlikleri kapanırken sermaye olarak gördükleri cins köpekleri ölüme terk etti.
Her Eve Bir Pati Derneği’ne (HEPAD) ulaşan ihbarlar üzerine harekete geçen dernek yetkilileri kaderine terk edilen köpeklere sahip çıktı. Çiftlikten gelen havyaları uzman hekimler fiziksel ve psikolojik sağlık kontrolünden geçiren dernek yetkilileri eski sağlığına kavuşan köpekleri sahiplendirerek yuva bulmalarına yardım ediyor.
“Gelen hayvanların durumu içler acısı”
Üretim çiftliklerinden gelen köpeklerin sağlık durumlarının içler acısı bir halde olduğuna dikkat çeken Her Eve Bir Pati Derneği Başkanı Emre Demir, “Derneğimiz kurulalı 5 yıl oldu. Terk edilmiş dostlarımız katlanarak artıyor. Bizler de onlara yardım etmeye çalışıyoruz. Özellikle pandemi sürecinde yuvalandırma oranlarımızda olumlu yönde artış olmuştu. Fakat pandeminin sona ermesi ile birlikte hem yuvalanan dostların terk edilmeleri akabinde açılan çiftliklerin kapanmasıyla mağduriyet yaşayan hayvanlarımızın sayısı da artmaya başladı. Kirli ticaret amacıyla alıp satan, ama iş bittikten sonra hayvanları çok zor durumda bırakan çiftliklerin olduğunu biliyoruz. Sesimiz, rengimiz farklı olabilir ama duygularımız her zaman aynı. Kaldı ki köpekler duygusal canlılar ve bizler gibi her şeyi hissedebiliyorlar. Gelen hayvanların durumları içler acısı. Tırnaklarının uzun olması, deri problemleri yaşıyor olması her şeyden önce elinizle dokunduğunuzda yüzünü yere eğmesi çok kalp kırıcı şeyler. Bizler Her Eve Bir Pati Derneği olarak elimizden geldiğince yuvalar bulmaya gayret ediyoruz. Ama bunun dipsiz bir kuyu olduğunu da biliyoruz. Her ne kadar yasalarımız olsa da insanlar bu yasalara aykırı davranış sergileyebiliyor. İnsanlara şu mesajı vermeye gayret ediyoruz, ‘Herkes hayvan sevebilir ama herkes hayvan bakamaz’. Hayvan sevmekle bakmak arasında çok büyük bir fark var. Bir hayvan bakacaksanız hayatınızın belki 10-15 yılını vermeye hazır olmalısınız. Bunun maddi ve manevi yükümlülüklerini almanız gerekiyor. Bir dost edinmek istiyorsanız üretim çiftlikleri veya satış yerlerinden almak yerine bağlı bulunduğunuz ilçe barınaklarına ya da oradaki STK’lara başvurun. Yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca dostumuz yuva arıyor. Onlara bu şekilde aile olabilirsiniz” şeklinde konuştu.
Üretim çiftliklerinde mağdur olan köpekler viral hastalıklardan hayatını kaybediyor
Çiftliklerde terk edilen köpeklerin viral hastalıklar sebebiyle acı çekerek hayatını kaybettiklerini söyleyen Demir, “Geçtiğimiz hafta üretim çiftliğinde 16 tane terk edilmiş dostumuz, özellikle 9 tanesi çok zor durumdaydılar. Kliniklere aldırdık ve çoğu viral hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetti. Yaşadıkları ölüm de çok acı bir ölüm oluyor. Viral hastalık hayvanlara ciddi anlamda acı verici bir hastalık. Bağışıklıkları düşük olduğu için atlatamadılar. Veteriner hekimler elinden geleni yapsa da bazen imkanlar bu doğrultuda oluyor. Bizim gördüğümüz bu haberlerden sonra daha da fazla terk edilmeler oluyor. İnsanlar bize bir şekilde ulaşıyorlar. Bizler kötü şartlarda üretim yapan çiftlikleri devletimize bildiriyoruz. İdari ceza ve yaptırımlar devlet tarafından sağlanıyor. Biz de o dostlarımızı alıp psikolojik ve fiziksel sağlığını kontrol ettikten sonra gerekli yuvalandırma işlemlerini yapıyoruz. İnsanlara tekrar çağrımız hafta sonu buraya gelip burada zaman geçirebilirler, onları tanıyabilirler. En azından bir dost edinmek istiyorlarsa fikir sahibi olabilirler. Lütfen dostlarınızı satın almayın. Bu kirli ticarete ortak olmayın. İnanın sesi rengi ne olursa olsun hissettikleri duygu aynı. Bu üretim tesislerinin olma sebebi sadece üreten insanlar değil bunu talep edip satın alan insanlar da var. Bizim toplumumuz ne kadar bilinçli olursa inanın bu mağduriyetler en aza indirgenecektir” dedi.